28 Ağustos 2010

tramro.

'taşınıyorsun, ne güzeel' diyenlere söylüyorum: tramvayı olan bir bozkır şehrinden, metrosu olan bir bozkır şehrine taşınmak. o kadar da eğlenceli ve heyecanlı bir şey değil ki.

- işten değil, güçten değil.. iç'ten yorgunum.

25 Ağustos 2010

ğusto.

ilkokul birinci sınıfta yapılan okuma bayramındaki rollerimden birisi de ağustosböceği olmaktı. sazım vardı. sazın telleri yoktu. ve ben pileybek yapıyordum. ama parmaklarımı sapta öyle gerçekçi hareket ettiriyordum ki, tellerin olmadığını fark edemeyen seyirciler programdan sonra gelip beni ve ailemi tebrik etmişti.

- müziğe olan ilgim, hayal gücüm ve ağustosta tembellik yapıp sürekli şarkı söylemem falan hep o okuma bayramına dayanıyor.

22 Ağustos 2010

gülüş.

gülüşün'ün gölgesinde uzanıyoruz yalnızlığımveben.
güneş yer değiştiriyor. gölge küçülüyor.
git biraz yalnızlığım. çok sıkıştık bak. sana da yer yok artık.

- 'ben anca sığıyorum.'

3 Ağustos 2010

lediye.

genel anlamda, meraklı bir insan sayılmam aslında. ama mesela; filmlerde veya herhangi bi fotoğraf karesinde bankta birisi oturunca, oturanın gövdesinden geriye, gözüken sadece '.... lediyesi' yazısı kalır ya. heh işte öyle anlarda, bank'ın hangi belediyeye olduğunu o kadar çok merak ediyorum ki. yiyip bitiriyor beni bu.

- asla öğrenemeyeceğim şeyleri merak ederim ben hep.