yastayım. benim ufak bir akvaryumum var. on tane filan da balık var işte içinde. bi' balığıma diğerleri saldırıp duruyordu. adı perşembe'ydi. balıkcaaz akvaryumun içinde oradan oraya kaçıyordu. en sonunda ne olduğunu tahmin bile edemezsiniz. kuyruğunu kopardılar lan balığın döve döve. balıkcaaz yüzemedi. filtrenin kenarına sıkıştırıp kendini, öyle yaşıyordu. itiyordum yüzebilecek mi diye, akvaryumun tabanına çarpıyordu zavallım önce. sonra fitreden kaynaklanan akıntının da yardımıyla güç bela tekrar yerine geçiyor orada yaşıyordu. tam bir hafta böyle yaşadı.
perşembe günü öldü. çok ironik.
- yukarıda yazan tarihten bir gün sonra koydum bu yazıyı.
16 Nisan 2009
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
başın sağolsun, nasıldır bilirim.
YanıtlaSilhele bir de okuldan geldiğinde baban seni kapıda elinde kaşık, kaşığın içinde balığının cesedini tutuyor vaziyette karşılayıp:
"bunu ne yapalım?"
derse..
kelimelerin kifayetsiz kaldığı anlar..
dostlar sağolsun.
YanıtlaSilgerçekten çok canımı sıktın. ağlıyorum. ve bunun sebebi sensin.
YanıtlaSilağladığımı yazmamın sebebi ilgi çekmek içindi. ama gerçekten ağlıyorum. ünlem işareti kullanmayışımın sebebi de çok üstüne gelmek istemedim. ama. ağlıyorum.